Reklam Kodu

21 Kasım 2014 Cuma

KAPLICA SUYU VE KULLANIMI

Birçok hastalığın tedavisine yardımcı olduğu anlaşılan mineral iyonlarıyla yüklü maden sularının oluşumu farklı yollarla olmaktadır. Bunlardan birisi, çatlaklardan sızan yerüstü sularının, yolu üzerindeki mineralleri eriterek derinlerdeki ısınmış katmanlara ulaştığı ve buradaki sıcaklığın etkisiyle buharlaşıp yoğunlaşarak yeryüzüne geri dönmektedir. Magmaya yakın katmanlarda bazı mineralleri eritmiş durumda bulunan suların buharlaşıp yoğunlaşarak tektonik olaylarla yeryüzüne çıkmaktadır.


Kimyasal özellikleri bakımından ise bikarbonatlı, sülfatlı, tuzlu, kükürtlü, karbondioksitli, demirli, arsenikli, iyotlu, radonlu, karışık ve radyoaktif madensuları vardır.

Kaplıca sözcüğü, ılıcanın üstüne bir hamam yapılması sonucunda ortaya çıkan tesisin kaplı ılıca biçiminde tanımlanmasından türemiştir. Kaplıcalar, özellikleri nedeniyle şifalı sular olarak da bilinen maden sularının yeryüzüne çıktığı kaynarcalar ile bunların çevresinde kurulan hamam, havuz, klinik, otel gibi tedavi ve konaklama tesislerinden oluşur.

Kaplıca Tedavisi Nedir?
Sıcak, madensel yeraltı sularının tedavi edici etkilerden banyo veya kısmi banyo şeklinde yararlanılmasına Kaplıca Tedavisi veya BALNEOTERAPİ denir.

Kaplıca Tedavisinin Amacı Nedir?
- Vücut direncini artırmak,
- Genel durumu düzeltmek,
- Hastanın şikâyetlerini azaltmak,
- Hastanın bulgularını ortadan kaldırmak,
- Kalıcı hasarları önlemektir.

Kaplıca Tedavisi Nasıl Uygulanır?
Tedavi süresi ve şekli; hastanın ve hastalığın durumuna, suyun özelliklerine göre belirlenir,
Tedavi süresi ortalama 10 gündür. Toplam banyo sayısı 15-20 civarında tutulur.
Kürler günlük yapılır.
Banyo süresi 5-25 dakika olarak belirlenir. Süre başlangıçta az tutulur, giderek artırılır.
Banyo kürleri genellikle sabahları hafif bir kahvaltıdan sonra uygulanmalıdır.
Yeterli sıvı desteği sağlanmalıdır.
Hastalar kürden önce mutlaka mesane ve bağırsaklarını boşaltmalıdır.
Banyo içinde en rahat pozisyonda durulmalıdır.
Suyun kaldırma kuvvetinden dolayı su içinde egzersiz kolay yapılır.
Su içinde hareket deriden mineral ve gaz emilimini artırır.
Fazla hareket dolaşım sisteminde aşırı yüklenmelere sebep olur.
Banyodan sonra hasta iyice kurulanmalı ve iyi havalandırılmış bir odada 30-60 dakika dinlendirilmelidir.
Kaplıca kürü esnasında sebze ve meyve ağırlıklı gıdalar tercih edilmelidir.

Yan Etkileri Nelerdir?
Duyarlı hastalarda sıcağa tahammülsüzlük, fenalık hissi, baş ağrısı, tansiyon yükselmesi, çarpıntı, su elektrolit bozuklukları, ateş vs. olabilir.

Yan Etkiler Nasıl Tedavi Edilir?
Bu hastalar hemen ortamdan uzaklaştırılıp dinlendirilmeli, gerekli müdahaleler yapılmalı ve tedavi protokolü gözden geçirilmelidir.

Çamur banyoları: Kaplıca veya ılıca çevresinde toprağın da bazı özellikler ihtiva etmesiyle birlikte, ya bulunduğu bölgeden çıkan, ya da kaynaktan gelen suyla karışarak çamur şeklini alan, özelliğine göre lokal ya da tamamen sürülmek veya içerisine yatmak, oturmak, girmek suretiyle yapılan tedavi şeklidir. Genellikle fizik tedavi, kırık-çıkık, deri rahatsızlıkları ve basur gibi rahatsızlıklar için tavsiye edilmektedir.

Dünya sıralamasında yedinciyiz
Jeotermal açıdan oldukça zengin olan Türkiye, dünyada doğal kaynaklarla tedavinin güçlenen bir eğilim olmasıyla, kaplıca turizminde de tercih edilen ülkeler arasında yerini alıyor. Kaynak zenginliği açısından dünyada ilk 7 ülke arasında olan Türkiye'de 1500 ila 3000 civarından doğal çıkışlı termal ve/veya Mineral su kaynağı olduğu ileri sürülmektedir (Kaplıca Tıbbı ve Türkiye Kaplıca Rehberi- Prof. Dr. Zeki Karagülle İst. Ü. Tıp. Fak.Tıbbı Ekoloji ve Hidroklimatoloji Ana Bilim Dalı Başkanı). Ülkemizde bulunan termal suları hem Sıcaklıkları hem de fiziksel ve kimyasal özellikleri açısından Avrupa'daki termal sulardan daha üstün nitelikler taşıyor.

Termal suların sınıflandırılması
Termal suları oluşum biçimlerine göre, sıcaklık derecelerine göre, içerdikleri mineral oranlarına (mineral yoğunluğuna, tonsiteye) göre ve yoğun olarak içerdikleri mineral ve gazın türüne göre sınıflandırılırlar.

Oluşum biçimlerine göre:
- Vadoz (jeotermal) sular
- Jüvenil (magmatik) sular
- Karışık (miks) sular

Sıcaklık derecelerine göre:
- Sıcaklığı 20 C üzerinde olan sular:
- Hipotermal sular (20)
- İsotermal sular (35)
- Hipertermal sular (38 üstü)
- Sıcaklığı 20 C altında olan sular (soğuk sular).

İçerdikleri mineral oranlarına göre:
- Hipertonik sular
- İsotonik sular
- Hipotonik sular adlarını alırlar.

Yoğun olarak içerdikleri mineral-gazın türüne göre:
- Alkalik (bikarbonatlı) sular
- Acı (sülfatlı) sular
- Tuzlu sular
- Kükürtlü sular
- Karbondioksitli sular
- Radyoaktif sular
- Demirli sular
- İyotlu sular
- Arsenikli sular
- Oligometalik (basit akrototermal veya soğuk akratopegen)
- Listelenen suların karışımından oluşan karışık (miks) sular olarak sınıflandırılır.

FAYDALANMA ŞEKLİ
Kaplıca Mevsimi: Bölgenin iklim şartları dikkate alınarak tespit edilir. Genelde memleketimizde yerleşmiş kaplıca ve içmelerin mevsimi 15 Eylül - 15 Mayıs arasıdır.
Kaplıcalarda Tedavi Süresi (Kür): Gerekli faydayı sağlamak için 10 günlük bir tedavi ve en az 21 banyo tavsiye edilir.
Banyo zamanı ve Süreler: Banyoda hareketsiz durmak gerekir. Banyodan çıktıktan sonra da; kurulanılmaz, havlu veya bornoza sarılınır, ılık odada yarım saat kadar yatılır. Bu süre içinde, vücut terler. Sonra duş alınıp kurulanılır ve giyinilir ve yarım saat kadar daha aynı odada kalınır.
Birinci Banyo; Kahvaltıdan önce aç karnına veya kahvaltıdan 1 saat sonra,
İkinci Banyo; Akşam yemeğinden 2 saat önce alınması halinde azami derece fayda sağlanır.
Banyoda kalma süresi: İlk bir hafta 10 dakika; sonrakilerde ise, hastanın bünyesine ve hastalığa göre, 12-20 Dakika arasındadır. Standardı ise 15 dakikadır.
İçme Kürü: Kronik hastalıklarda tavsiye edilir. Süresi 3-6 hafta olmalıdır. Hastalıkların çeşidine ve şiddetine göre uzman tavsiyesi ile belirtilen zamanlarda ve ölçülerde içilerek uygulanır.


HASTALIKLAR
Böbrek ve idrar yolları hastalıkları: Kronik ve ödemsiz böbrek iltihapları, mesane iltihabı, fonksiyonel böbrek yetmezliği, böbrek taşları, idrar taşlarıyla ilgili hastalıkların ve prostat rahatsızlıklarının tedavisinde kullanılır.

Deri (Cilt) Hastalıkları: Egzama, akne, sedef, mantar ve selülit gibi deri hastalıklarının tedavilerinde kaplıca suyundan ve çamurdan faydalanılır. Ayrıca suyun içeriğindeki kükürt sayesinde sivilce sorunlarına çözüm sunmaktadır.
Göz Hastalıkları: Göz sinirleri ve katarakt gibi rahatsızlıkların tedavilerinde kükürtlü ve iyotlu sulardan faydalanılması ve suyumuzun da kükürt ve iyot minerali bakımından zenginliği sebebiyle bir çok göz hastalığının tedavisine yardımcı olmaktadır.
Kadın hastalıkları: Bu konuda doktor tavsiyesi olmadan kaplıca tedavisi uygulanması doğru olmaz. Ateşli kadın hastalıklarında ve hamile kadınlarda kaplıca tedavisi son derece dikkatli ve mutlaka hekim gözetiminde yapılmasında fayda vardır. Bunların dışında aybaşı bozuklukları, ağrılı ve zor adet görme, kronik rahim hastalıklarında, kısırlık, ameliyat sonrası hastalıkların tedavilerinde etkin sonuçları bulunmaktadır.

Kalp ve kan dolaşımı ve damar hastalıkları: İleri derecede kalp, kan dolaşımı ve damar sertliğinde kaplıca tedavisi uygulanmaz. Damar sertliği hastalığında kanın bozulan kimyasal yapısını düzeltir. Kan dolaşımını normale getirir. Dokuyu besler. Ayrıca damarın bozulan yapısını düzeltici etkisi vardır. Hastadaki dolaşım yetersizliği kaplıca tedavisi ile giderilebilir. Varis oluşmasını önlemek için son derece yararlıdır. Sinirsel bozukluğu düzeltir. Eğer oluşmuş bir varis varsa, o zaman kaplıcalar varisin iltihabını önlemek amacına yönelik olarak tavsiye edilir.

Mide ve bağırsak hastalıkları: Kronik gastrit, kronik bağırsak nezlesi, bağırsak gazları, hazımsızlık ve kronik kabızlıklarda, mide tembelliği olan, şişkinlik, gaz, baş ağrısı, baş dönmesi ve salya artışından şikayet eden hastaların tedavilerinde kaplıca suyundan faydalanılır.

Romatizmal hastalıklar: Akut, iltihaplı ve ateşli romatizmada, kaplıca tedavisi uygulanmaz. Kronik romatizmada ise kaplıca ve çamur küründen faydalanılır.

Safra kesesi ve Karaciğer hastalıkları: “Ailevi sarılık” diye tanımlanan ve selim seyreden sarılıklarda, hepatit geçiren bir hastada hastalık geçtikten sonra kandaki artıkları temizlemek ve çok ilaç kullananlarda ilaçların karaciğere yaptığı etkileri önlemek için kaplıca tedavisi yararlıdır. Siroz hastalığı başlangıcında da kaplıcadan yararlanılabilir. İlerlemiş Sirozda ise kanamaya neden olabileceğinden kaplıcaya kesinlikle gidilmez. Safra Kesesi taşlarında içme kürleri çok kullanılır. Ancak halkın sandığı gibi burada amaç sadece taşı düşürmek değil safra akımını artırmak ve yeni taş oluşumunu önlemektir. Özellikle Safra Kesesi tembelliği olanlar yararlanabilirler. Safra Kesesi ameliyatlarından sonra ortaya çıkan hazımsızlıkların tedavisinde de kaplıca etkin bir rol oynar.
Sinir sistemi (nörolojik) hastalıkları: Siyatik, lumbago, nevralji, nevrasteni, psikasteni ve nevroz gibi sinir hastalıklarında, omurga hastalıklarında, travmatik lezyonlarda ve inme rehabilitasyonunda kaplıca sularından faydalanılır.

Solunum yolu hastalıkları: Astım, bronşit, üst solunum yolu enfeksiyonları gibi solunum yolu hastalıklarında kaplıca sularından faydalanılır.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder